Level 11
Level 13
49 words 0 ignored
Ready to learn
Ready to review
Ignore words
Check the boxes below to ignore/unignore words, then click save at the bottom. Ignored words will never appear in any learning session.
Ignore?
صَنَعَ
yapmak,üretmek, imal etmek (yaptı)
مصنوع
üretilen, imal edilen (şey)
مَصْنُوع فِي الصِين
Çin'de üretilmiştir
مَصْنُوع مِن أخْشاب
Ahşaptan üretilmiştir
ظَنَّ
zannetmek, sanmak, düşünmek (zannetti)
أظُنُّ أنَّها هَدِيَّة مِن نائِب
Onun milletvekilinden bir hediye olduğunu düşünüyorum
إسْتَحَقَّ
hak etmek, layık olmak (hak etti)
مَلَل
sıkılma, bıkkınlık, bezginlik
مُنْذُ زَمَن بَعِيد
uzun süredir, uzun zamandır
مُتَخَصِّص
uzman
خَبِير
usta, tecrübeli, uzman
دُونَ مَلَل أوْ تَعَب
Sıkılmadan ve yorulmadan
أقام حَفْلَة
parti yapmak, parti vermek
بَدَأَ
başlamak (başladı)
سَأقِيم حَفْلَة بِمُناسَبَة بَدءْ العَمَل
İşe başlama sebebiyle parti vereceğim
تَوَتَّرَ
gerilmek, kasılmak, gergin olmak (gerildi)
إنْفَعَلَ
heyecanlanmak, etkilenmek, coşkulu olmak (heyecanlandı)
اِضْطَرَبَ
stresli, huzursuz, tedirgin olmak
شَعَرَ ـ بِ
hissetmek, duymak (hissetti)
فَكَّرَ
düşünmek, addetmek, fikrinde olmak (düşündü)
هَل تُفَكِّرُ أنَّكَ تَسْتَحِق أنْ تَنْجَحَ فِي الإمْتِهان ؟
İmtihanda başarılı olmayı hakettiğini düşünüyor musun ?
إعْتَذَرَ
özür dilemek (özür diledi)
إلَى مَن إعْتَذَرْتَ آخِر مَرَّة ؟
En son kimden özür diledin ?
أخْلَفَ وَعْدَهُ
Sözünü tutmadı
نَسِيَ
unutmak (unuttu)
مُحَدَّد
belirli, belli ,özel
إتَّصَلَ ـ بِ
telefonla aramak, bağlantı kurmak, iletişime geçmek (.. aradı)
نَسِيتُ أنْ أتَّصَلَ بِكَ
Seni aramayı unuttum
داسَ ـ عَلَى
basmak, ezmek, çiğnemek (bastı)
كَانَ
olmak (oldu)
لَنْ أنْساكَ فِي حَياتِي
Seni hayatımda (boyunca) unutmayacağım
لا تَنْسانِي
Beni unutma
بِإخْتِصار
özetle, özet olarak
وَزْن
ağırlık, yük, kilo
صِحَّة و عافِيَة
Afiyet olsun
جِسْر
köprü
يُوجَد نَوْعان لَهُ
Onun iki çeşidi var
جِسْر يَربُطُ طَرَفَيْن
Köprü iki tarafı bağlar (birleştirir)
نَفَق
yer altı tüneli
إسْرائِيل هَدَمْتُ الأنْفاق
İsrail tünelleri yıktı
إنْفاق
harcama, sarfetme, ödeme
هَدَمَ
yıkmak, imha etmek, mahvetmek (yıktı)
خَيال
hayal, tasavvur, kurgu, fantezi
حُلْم
rüya, hayal
أمَل
umut, ümit, beklenti
زَادَ
artmak, çoğalmak, büyümek (arttı)
غَضَبْتُ مِن أحَد
Birisine kızdım
إلى أبْعَد الحُدُود
sonuna kadar, son sınıra kadar
ألَم
acı, ızdırap, elem